
05.45 İstanbul
Kurte
"Ben bir katilim, o
bir tutsak. Benzeyen ve benzemeyen yönlerimiz var. İkimiz de zamanın içine
hapsolmuş, zamanın önümüze çıkardığı seçeneklere körlemesine dalıp duruyoruz.
Plana, bilgiye, çekilen eziyete rağmen seçenekler belirsiz. Zamana uyup bizim
için öngördüğü hayatı mı yaşayacağız yoksa yeni hayata bambaşka bir yerden mi
dahil olacağız?"
Gökçe Bilgin, 05.45
İstanbul adlı romanında bir seri katil hikâyesi anlatıyor. Ama kahramanımız
alışılageldik bir seri katil gibi davranmıyor. Öldürdüğü insanların çeşitli
uzuvlarından bir robot yaratıyor. Bazen İstanbul'un sokaklarını, bazen
hapishanede geçen günlerini, bazen de hayata karşı hissettiklerini ona, kendine,
hatta boşluğa bile anlatıp duruyor. Gürültülü şehirlerde yaşayanlara
suskunluğun yakışmayacağını ispat etmek ister gibi.
05.45 İstanbul,
bilimkurgunun, fantastiğin sınırlarında dolaştırırken İstanbul özelinde, büyük
şehirde yaşamanın ve orada yaşarken "kendin” olmanın detaylarına da yer
veriyor.