
Çello
Özet
Çello - Nûdem hezex
Güneş uyandığında uykuda değilim, güneş uyuduğunda yine uykuda değilim; büyük bir defterin önünde, elimde küçük bir kalemle geceli gündüz karanlığımı arıyorum; hiçbir zaman beni kaybetmeyen ve benim de bir kere bile olsun görmediğim karanlığımı.
Kendimi bildim bileli, hangi tarafının dışarıda hangi tarafının içeride olduğunu bilmeyen evsiz bir kapı gibiyim. Hangi yöne doğrulsam, hangi tarafa gitsem aynı yola koyuluyorum; hangi yoldan gitsem kendime varıyorum. Hangi şarkıyı dinlesem içimde kırılıp dağılan hep aynı cam. Neye baksam bir ayna, hangi aynaya baksam başka bir aynayla yüz yüze kalıyorum. Belki de dışımda değil, içimdedir o yavan bir karanlıkta aradığım tozlu ve tuzlu karanlık.
Ağaçlar yandığında kül olmadan önce kararırlar, kömür olurlar. Belki de yanmalıyım, kömür olmalıyım karanlığımı görebilmek için. Görünmek aydınlıktır, kaybolmak karanlıktır diyorlar. Belki de kayıp bir karanlık değil aradığım; belki de benim kaybolan, karanlığım değil ve kaybolduğumun farkında değilim, kaybolduğumu bilmiyorum.
–– Hayır, hayır, herkes gibi karanlıkta bir mum aramıyorum; kalbimde hiçbir zaman sönmeyen bir mum var zaten, ben o mumu elime alıp karanlığımı arıyorum.
Bazen acı keskin ve parlak ışıkların altında kör olurum ve karanlığımı bir daha göremem diye korkuyorum; bazen de içimdeki o sorgusuz korkuyu yeniyorum, bütün cesaretimi toplayıp, diyorum:
–– Belki de karanlığımı görebilmek için kör olmalıyım.