Kürt Tarihi 21
21. SAYI EDİTÖR YAZISI, DOSYA SUNUŞ YAZISI VE İÇİNDEKİLER
Kürt Tarihi’nin 21. sayısının neredeyse tamamı özel
bir dosyadan oluşuyor. Cumhuriyetin ilk zamanlarında takip edilen Kürdistan
siyasetinin kurumlar veçhesine bakıyoruz bu sayıda.
Dosyaya Mehmet Ö. Alkan, Cumhuriyet’in
kuruluşunda Kürt meselesinin “asimilasyon, asayiş ve medeniyet” meselesi olarak
görüldüğünü özetleyen bir yazıyla katkı sunuyor. Alkan, dönemin hatırı sayılır
Kürt aydınlarından biri olan M. Şükrü Sekban’ın on yıl içindeki hayretamiz
evriminin esas nedeninin Kürtlerin “hayatta kalması” gibi insani bir saikten
kaynaklandığına da dikkat çekiyor yazısında. Ercan Çağlayan tek partili
yılların OHAL’i olarak nitelendirilen ve Kemalist rejimin bölgedeki “gözü ve
kulağı” olarak adlandırılan, ancak akademik camiada ve kamuoyunda pek de
bilinmeyen umumi müfettişlikleri masaya yatırıyor. Demiryolu tarihinin aynı
zamanda hâkimiyetin tarihi olduğunu iddia eden Evrim Karakaş ise erken
Cumhuriyet’in demiryollarını daha ziyade Kürt coğrafyasında inşa etmesinin
ardında bölgede devlet hâkimiyetini tesis etmek niyetinin olduğunu savunuyor.
Elazığ Kız Enstitüsü’nün efsanevi müdiresi Sıdıka Avar ve meşhur hatıratı Dağ
Çiçeklerim isimli çalışmasını konu edinen Zeynep Türkyılmaz ise
kişiliksizleştirme ve kimliksizleştirme misyonu taşıyan bölgedeki ‘eğitim
seferberliği’ni bir kolonizasyon projesi olarak ele alıyor. Metin Yüksel de
döneminde “medeniyet fabrikası” olarak nitelendirilen Elazığ Kız Enstitüsü’nü
konu alan kısa ama önemli bir yazıyla dâhil oluyor dosyaya. Serhat Arslan ise
tamamına yakını Kürdistan’da açılan ve 60’lı yıllardan günümüze dek önemli bir
asimilasyon aygıtı olarak çalışan YİBO’ları inceleyen kıymetli bir çalışmayla
dosyayı zenginleştiriyor. Dosyaya ikinci bir yazıyla daha katkıda bulunan Ercan
Çağlayan, Vilayat-ı Şarkıyye olarak adlandırılan Kürt coğrafyasındaki
Halkevleri ve Halkodalarının asimilasyon ve Türkifikasyon politikasını mercek
altına alıyor.
Dosya harici iki önemli yazı daha var bu sayıda. Kürt
Tarihi dergisinin en verimli yazarı Rohat Alakom Urfa’da doğup,
büyüyüp hayatının büyük kısmını İsveç’te doktor ve insan hakları aktivisti
olarak geçiren Selahaddin Rastgeldi’nin renkli ve enteresan hayatını konu
edinen bir yazı yazdı. Dosya harici ikinci bir yazıda ise Şahhaydar Yarkın’ın
18. sayının “1915 ve Kürtler” dosyasında yer alan Virane Kiğı kitabıyla ilgili
eleştirisine kitabın yazarı Osep Tokat cevap veriyor.
MESUT YEĞEN
***
DOSYA SUNUŞ YAZISI
Zygmunt Bauman, modern devleti “bahçıvan devlet” olarak
tanımlar ve bu devletin nihai amacının [causa finalis] toplumu rasyonel bir
biçimde şekillendirmek/tasarlamak olduğunu ileri sürer. Devamında Bauman,
benimsenen politikalarla toplumun rasyonel olmayan kesimlerinin, yani
“ayrıksı/yabani otlar”ın, bahçıvan misyonu üstlenmiş modern devlet tarafından
ayıklandığını ifade eder. Daha da basitleştirerek söylemek gerekirse Bauman,
modern devletlerin, dolayısıyla ulus-devletlerin, hâkim oldukları siyasal
coğrafyalarda hâkim milletin/kültürün dışındaki diğer milletleri/kültürleri
“yabani otlar” olarak telakki ettiklerini ifade ederek ulus-devletlerin
“kusursuz bir bahçe” yaratmak için “yabani otlar”ı ayıklamakla görevli birer
“bahçıvan” olduklarına dikkat çeker.(1) Aynı doğrultuda bir yorum geliştiren
Michel Foucault da modern devletin pastoral/çoban iktidarı ile merkezi iktidarı
birleştirerek totaliterleştiğini ileri sürer ve şöyle der: “Çoban bir toprak
parçası üzerinde değil, daha ziyade, bir sürü üzerinde iktidar kullanır.”
Foucault’a göre çoban iktidarını sürü üzerinde kullanarak sürüyü, dağınık
bireyleri bir araya getirir. Çoban iktidar, bunu gerçekleştirmek için sürünün
her halini ‘izler.’ Hiç kuşkusuz çobanın sürünün her haliyle yakından hemhal
olması ‘sürünün iyiliğini düşündüğündendir.’ Dolayısıyla çoban iktidarın nihai
hedefi “sürünün kurtuluşunu sağlamak”tır.(2)
Bir ulus-devlet olarak teşekkül eden Cumhuriyet Türkiye’si
de ‘kusursuz bir bahçe’ yaratmak için Louis Althusser’in “devletin ideolojik ve
baskı aygıtları” adını verdiği enstrümanları kullanmakta bir beis görmedi. Hiç
kuşkusuz, Kemalist iktidara göre ‘kusursuz bahçe’nin önündeki en büyük engel
Kürtlerdi. Kürtleri ‘yabani otlar’ olarak gören Kemalistler, Kürtleri
Türkleştirmek için başta asimilasyon olmak üzere fiziksel şiddet (öldürme,
iskân, sürgün ve hapis) de dâhil çeşitli yol ve yöntemlere başvurdu.
Kürt Tarihi dergisinin bu sayısı Cumhuriyetin tek parti
döneminin Kürdistan siyasetini ‘mahsus kurumlar’ üzerinden ele alıyor.
Cumhuriyetin bu ilk döneminde Kürtlerin Türkleştirilmesi için inşa edilen
mahsus kurumlara, yatılı okullara, kız mekteplerine, umumi müfettişliklere ve
Kürtlerin Türkleştirilmesi için de çalışan Türk Ocakları, Halkevleri ve
demiryolları gibi önemli Cumhuriyet aygıtlarına dair kıymetli çalışmalar yer
alıyor bu sayıda.
1 - Zygmunt Bauman, Modernlik ve Müphemlik, Çev. İsmail
Türkmen, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2014; Zygmunt Bauman, Yasa Koyucular ve
Yorumcular (Modernite, Postmodernite ve Entelektüeller Üzerine), Çev. Kemal
Atakay, Metis Yayınları, İstanbul, 1996.
2 - Michel Foucault, Özne ve İktidar, Çev. Işık
Ergüden-Osman Akınhay, Ayrıntı Yayınları, (2. Baskı), İstanbul, 2005.
ERCAN ÇAĞLAYAN
***
Rohat Alakom
Sunuş: Ercan Çağlayan
Cumhuriyet Kurulurken Kürt Meselesi Asimilasyon Asayiş
Medeniyet
Mehmet Ö. Alkan
Tek Partinin “Gözü Ve Kulağı” Umumi Müfettişlikler
Ercan Çağlayan
Dersim’den Tunceli’ye Bir Kolonizasyon Projesi Sıdıka Avar
ve Dağ Çiçeklerim
Zeynep Türkyılmaz
Kürt Kadınlarının Tarihinde Bir Sayfa Elazığ Kız Enstitüsü
Metin Yüksel
Bir Asimilasyon Kurumu Yatılı İlköğretim Bölge Okulları
Serhat Arslan
Bir Başka Açıdan Şark Şimendiferleri
Evrim Karakaş
Halkevleri ve Kürtler Asimilasyon ve Türkifikasyon
Ercan Çağlayan
Virane Kığı Üzerine
Osep Tokat
***