Kürt Tarihi 26
26. SAYI EDİTÖR, İÇİNDEKİLER ve DOSYA GİRİŞ YAZISI
Kürt Tarihi’nin 26. sayısı Kürdistan’da sözlü gelenek
ve dengbêjlik üzerine. Hem dengbêjliğin tarihi hem de dengbêjliğin Kürt
tarihinin geleceğe aktarılmasındaki rolü üzerine önemli yazılar var elinizdeki
sayıda.
Kürtlerin edebiyat ve tarihinin büyük kısmıyla yazılı
olmadığı malum. Sıklıkla sitemle bahsedilen bu durumun tek bir sebebi yok
elbette. Modernliğe gecikmek, kültür ve tarihi yazılı kılmanın büyük ajanı
‘kendi devletinden’ mahrum olmak ve Kürtlüğün her haline hasım devletlere tabi
olarak yaşamak gibi pek çok sebep bu duruma yol açmış olsa gerek. Böyle olmakla
beraber, Kürtler ve Kürdistanlılar edebiyat ve tarihlerini zamana dayanıklı
kılan araçlardan tümden mahrum da olmadılar. Kürt sözlü geleneğinin büyük
kurumu dengbêjlik ve dengbêjler Kürdistan edebiyat ve tarihini geleceğe
aktarmanın etkili failleri olmayı becerdiler.
Kürt Tarihi’nin 26. sayısı Kürdistan’da sözlü gelenek
ve dengbêjlik üzerine. Hem dengbêjliğin tarihi hem de dengbêjliğin Kürt
tarihinin geleceğe aktarılmasındaki rolü üzerine önemli yazılar var elinizdeki
sayıda. Bu işler üzerine profesyonel çalışmaları meselenin ilgilileri
tarafından yakından bilinen Wendy Hamelink, sağolsun, parlak bir iş çıkardı ve
önümüzdeki sayıda da devam edecek bir dengbêjler ve dengbêjlik dosyası
hazırladı. Wendy’ye ve dosyanın hazırlanmasında yazısı, Wendy’le söyleşi ve
çevirileriyle çokça katkısı olan Metin Yüksel’e müteşekkiriz.
Wendy Hamelink’in Evdalê Zeynikê üzerine bilinen en kıymetli
çalışmanın müellifi Ahmet Aras’la yaptığı mülakattan ürettiği metin hem Evdalê
Zeynikê’yi, hem denbêjliği, hem de tutkulu bir araştırmacı olarak Ahmet Aras’ı
tanımamıza imkan veriyor. Kürt kültür ve tarihinin tutkulu araştırmacılarının
en bilinenlerinden Celîlê Celîl’in hazırladığını öğrendiğimiz Kürt sözlü
kültürü hakkındaki muhteşem ansiklopedik çalışmayı ise Metin Yüksel tanıtıyor.
Metin Yüksel dosya editörü Wendy Hamelink’le muhteşem bir mülakat da yaptı.
Mülakat, Wendy’yi ve yaptığı nitelikli işleri tanımak için harika bir fırsat.
Dosyada kadın dengbêjler üzerine de iki yazı var. Dengbêj Gazin’a odaklanan
Marlene Schäfers’in yazısı Kürt sözlü kültüründe kadın dengbêjlerin önemine işaret
ediyor. Dosyada dengbêj Gazin’le ilgili ikinci bir yazı daha var. Gazin’la
bizzat görüşen Leyla Engin görüşme notlarından Gazin’la ilgili önemli
anekdotlar aktarıyor. Kürt Tarihi’nin velüt yazarlarından Sedat
Ulugana da geçen yüzyılın önemli dengbêjlerinden Dengbêj Reso’yu tanıtıyor.
Dosyanın son yazısı Alevi Kürt sözlü geleneği üzerine. Ozan Aksoy mevzu üzerine
akademik kalitesi yüksek bir iş çıkarmış.
26. sayıda iki de dosya dışı yazı yer alıyor. İlk yazı Ergin
Öpengin’in Mela Said Şemdinani’nin I. Dünya Savaşı esnasında yazmış olduğu bir
‘nasihat’ üzerine. Mela Said nasihatinde, I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’ya sadık
kalmayı tercih eden dönemin Kürt elitinden farklı olarak, Kürtlerin Rusya’ya
yanaşmalarının kendi akıbetleri açısından hayırlı olacağını savunuyor. İkinci
dosya dışı yazı Serbestîgazetesi üzerine. Mesûd Serfiraz Celadet
Ali Bedirxan’ın Serbestî gazetesine katkısını inceliyor.
27. sayıda buluşmak üzere…
MESUT YEĞEN
***
26. SAYI İÇİNDEKİLER
Molla Said Şemdinani’den
I. Dünya Savaşı esnasında Kürtlere alternatif bir ittifak
önerisi
Ergin Öpengin
DOSYA:
Dengbêjler ve Sözlü Tarih
Sözlü Gelenek,
Müzik ve Kürt Alevilerin Göçü
Ozan Aksoy
Zargotina Kurda Celîl Ailesi’nin Devasa Kürtçe
Sözlü Gelenek Derlemesi
Metin Yüksel
Utançtan Kamusal Sese: Kadın Dengbêjler, Acının İşlenişi ve
Kürt tarihi
Marlene Schäfers
Wendy Hamelink ile Söyleşi:
Dengbêj Şarkıları Tarihsel Derinliğe Sahip
Söyleşi: Metin Yüksel
“Dengbêjler Şahı” Reso
Sedat Ulugana
Gazin ve Göç
Leyla Mihrinaz Engin
Evdalê ZeynIkê’nin Peşinde Bir Ömür:
Ahmet Aras
Wendy Hamelink
Celadet Ali Bedirxan ve Serbestî Gazetesi (1918-1919)
Mesûd Serfiraz
***
DOSYA:
DENGBÊJLER VE SÖZLÜ TARİH
Kürt Tarihi’nin bu sayısı ve bir sonraki sayısı şarkı söylemeyi
ve hikâye anlatmayı sanata dönüştüren insanlara ayrılmıştır. Bu insanlar
dengbêjler, âşıklar, zakirler, dervişler, mıtrıplar, lawikbêjler ve
diğerleridir. Onlar, şarkıların ve hikâyelerin özel olduğu, bunlara oldukça
değer verildiği ve sıklıkla kutsal görüldükleri bir zamandan geliyorlar. Bu
bilgiyi sürdürmek ve aktarmak kolay değil; bu sanat tekrar edilmez ve buna
dikkat ve özen gösterilmezse şarkılar ve hikâyeler unutulur. Günümüzde özel ve
kamusal yaşamlarımızı televizyon, radyo, gazeteler, internet ve diğer medya
organları aracılığıyla işgal eden seslerin kakofonisi bu işi daha da
zorlaştırdı. Modernite verdiği gibi alıyor da: bu sesleri kayıt ve muhafaza
edecek araç ve aygıtları yaratırken aynı zamanda bunların yavaş yavaş
kaybolmalarına da kaynaklık ediyor.
Bazı insanlar çok önceden sözlü geleneğin, eski formundaki
haliyle bir gün ortadan kalkacağını fark etti. Bu yüzden onlar insanların
hafızalarında bulunan binlerce şarkı ve hikâyeyi aramak amacıyla Kürt
bölgelerinde gezdiler. Birkaç örnek vermek gerekirse, Celîlê Celîl ve ailesi, Hilmi
Akyol, Ahmet Aras, Mesut Özcan, Mehmet Bayrak ve Cewad Merwanî gibi kimseler
çoğu zaman oldukça zor şartlar altında ömürlerini bu bilgiyi yazmaya ve
kaydetmeye adadılar. Onların hayat hikâyeleri değişen zamanlara da tanıklık
etmektedir. Kürdistan’ın dili, kültürü ve tarihine ilgi duyan ve bunları
kaydedip derleyen yabancı araştırmacılar da vardı. Örneğin, Oskar Mann,
Alexander Jaba, Joyce Blau ve daha yakın zamanlarda da Philip Kreyenbroek ve
Christine Allison. Bu anlamda, Kürt Tarihi’nin bu ve sonraki sayısı
derleyicilerin hikâyeleri hakkındadır da: derleyiciler kimlerdir ve bu işte
onları güdüleyen ve onlara ilham veren nedir?
Bu sayıda sunulan araştırmalar sözlü tarihe dayanmaktadır.
İnsanların bize anlattığı şeyler eski zamanlar hakkında önemli bir kaynaktır.
Onların hikâyeleri bize önceki tecrübeleri öğretir ve dikkatli bir araştırma
yapıldığında bize eskiden yaşanan olayların önemli izlerini verir. Uzun bir
süre boyunca sözlü tarih güvenilmez bulunduğundan akademik araştırmalarda
gözardı edildi. Tarihçiler sadece yazılı kaynakları güvenilir bilgi
aktarıcıları olarak gördüler. Daha sonraları ise Jan Vansina ve Alessandro
Portelli gibi araştırmacılar tarafından kaynaklara ilişkin bu dar görüş
reddedildi. Vansina ve Portelli’nin çalışmaları sözlü tarihlerin, çoğu zaman
bize tarihin öteki tarafını gösteren hikâyeyi veren değerli ve önemli bilgi
kaynakları olduğunu gösterdi: güçlü ve kudretlilerin hikâyesi değil, insanların
gündelik yaşamlarını nasıl sürdürdüklerinin hikâyesi.
Bu iki sayı aynı zamanda sözlü geleneğin nötr bir alan
olmadığını da göstermekte: kimin konuşmasına, şarkı söylemesine ve anlatmasına
izin verildiği çoğu zaman politik bir meseledir. Ulus-devlet düzleminde, Kürt
sözlü geleneği sıklıkla sessizleştirildi çünkü diğer milliyetçi projeler için
tehlike olarak görüldü. Kürt siyaseti düzleminde ise, sözlü gelenek veya onun
bazı kısımları zaman zaman reddedilirken başka zamanlarda Kürt mirası olarak
savunuldu ve muhafaza edildi. Daha mikro düzeyde ise, yine bazı insanlar diğer
bazılarına göre daha fazla sese ve konuma sahip oldular. Bu konuda en önemli
örnek olarak erkeklerin daha önemli bir yer tutmasına karşın kadınların gözardı
edilmesi verilebilir. Son yıllarda Kürt sözlü geleneğinin anlaşılması,
sunulması ve muhafaza edilmesi konularında çok şey değişti. Sözlü geleneğin
çalışılması bu yüzden aynı zamanda onun ‘miras-oluşturması’na ilişkin siyasi
seçimlerin ve gelişmelerin de çalışılmasıdır. Christine Allison, Metin Yüksel,
Clémence Scalbert-Yücel, Marlene Schäfers, ve kendimin çalışması da dahil olmak
üzere yakın zamanlarda yapılan çalışmalar bu boyutlara dikkat çekti.
Kürt Tarihi’nin bu sayısındaki çalışmalar uzun vadeye
yayılmış projelere ve işbirliklerine dayanmaktadır. 10 yıldan fazla bir zaman
önce dengbêjler hakkında başladığım araştırmam boyunca benim için yeni olan bir
alanda rehberliğini ve desteğini gördüğüm pek çok sayıda kimse ile tanıştım.
Hepsine minnettarım. Kürt sözlü geleneği hakkındaki ortak araştırma ilgimiz
sonucu Metin Yüksel ile araştırmamın ilk yıllarında tanıştım. Bu sayı için de
değerli ve şevkli desteğini sundu ve çoğu makaleleri Türkçe’ye çevirdi ve
tashih etti. Celîlê Celîl ve ailesinin ömürleri boyunca yaptıkları çalışmalar
hakkındaki yazısı, Kürt tarihinin derlenmesi ve muhafaza edilmesi için verilen
çabanın yanı sıra, bu çalışmaları kullanarak bunların üzerine daha ileri
çalışmalar bina etme konusunun önemine şehadet etmektedir. Aynı şey, Evdalê
Zeynikê ve diğer dengbêjlerin parçaları hakkında değerli araştırmalar yapan
Ahmet Aras hakkında benim kaleme aldığım araştırma ve yazı için de geçerlidir.
Marlene Schäfers’in makalesi kadın dengbêjlerin öneminin altını çiziyor.
Dengbêj Gazin’a odaklanarak kadın dengbêjlerin icrâlarının ve şarkılarının
farklı şekillerde nasıl anlaşılabileceğinin bir analizini sunuyor. Leyla
Engin’in çalışması, aynı dengbêjin ve meselenin daha şahsi/özel açıdan bir
sunumunu veriyor. Farklı dengbêjlerin hayatları hakkında çok sayıda araştırma
yapmış Sedat Ulugana, 20. yüzyılın önemli dengbêjlerinden biri olan Dengbêj
Reso’nun hayat hikâyesine odaklanıyor. Doktora tezini Alevi Kürt sözlü geleneği
hakkında yazan Ozan Aksoy’un aynı konudaki makalesi ise Alevi Kürt sözlü
geleneği konusundaki görüşümüzü genişletmektedir. Alevi Kürt âşıklar konusu
daha çok sayıda çalışmaya ihtiyaç duyulan son derece önemli bir konudur.
Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, bu sayının devamı olacak.
Kürt sözlü geleneğinin farklı veçheleri hakkındaki perspektifimizi
genişleteceğini umduğumuz Kürt Tarihi dergisinin takip eden
sayısı çeşitli yerler, dinler ve kültürler hakkında olacak. Bu farklılıklara ne
kadar dikkatimizi yöneltirsek Kürdistan’ın tarihi hakkında da o kadar bilgi
sahibi oluruz.
Dosya Editörü: Wendy Hamelink
İngilizce’den Çeviren: Metin Yüksel