
Pinball 1973
Özet
İyi oyunlar!
Bir pinball makinesinden hiçbir
şey kazanamayız. Sayıya dönüştürülmüş gurur dışında. Öte yandan
kaybedeceklerimiz gerçekten de çok fazladır.
Siz pinball makinesinin başında
tükenmeye devam ederken bir başkası Proust okuyor olabilir. Bir diğeri açık
hava sinemasında kız arkadaşıyla İz Peşinde filmini izlerken arabasında onunla
oynaşıyor olabilir. İşte bu adamlar belki de dönemlerinin dikkat çeken
yazarları ya da mutlu kocaları olacak kişilerdir.
Pinball makinesi sizi bir yere
götürmez. Olsa olsa en fazla replay ışığı yanar. Replay, replay, replay… Kim
bilir, belki de pinball makinesinin asıl amacı sonsuzluğu göstermektir.
Haruki Murakami’nin yazdığı
ikinci roman olan Pinball 1973 yazarın kült romanlarında karşımıza çıkan
temaların tohumlarını atan hikâyelere götürüyor bizi. Kız arkadaşı genç yaşta
ölen kahramanımız, gençliğinde saatler, günler boyunca oynadığı pinball
makinesinin peşine düşüyor. Murakami’nin sonraki romanlarında yeniden karşımıza
çıkacak olan Fare, anlamsızlıkla savaşıyor, aşkın sınırlarını keşfediyor.
Murakami ise daha otuzlu
yaşlarının başında yazdığı bu romanla uzun yıllar boyunca bizi büyüleyecek
edebiyatının temellerini sağlamlaştırmaya başlıyor.